Utsuro no Hako - Türkçe:1. Cilt 1. Defa (2)

From Baka-Tsuki
Jump to navigation Jump to search

“Adım Aya Otonaşi. Tanıştığımıza memnum oldum,” dedi transfer öğrencisi, yüzünde hafif bir gülümseme ile.

Şaşırtıcı görünüşünden affallamış, kızlar birbirleriyle sesli bir şekilde konuşmaktan, erkekler ise söyleyecek laftan yoksundu.

Tabi ben de bir istisna değildim. Asla onun kadar güzel birisini daha önceden gördüğümü sanmıyordum. İstesem de gözlerimi ondan ayıramazdım. Gözlerimiz buluştu. Anında onun gözlerinden büyülenmiştim. Transfer öğrencisi sanki tepkime alışıkmış gibi davrandı ve bana hafifçe gülümsedi.

Neredeyse başımı döndürmüştü.

Ona âşık olmam belki de imkânsızdı. Aramızdaki fark çok fazlaydı. Sanki farklı dünyalarda yaşıyormuşuz. Bu kulağa biraz kötü gelebilir, ama onu gördükten sonra sanırım herhangi birisi benimle hemfikir olurdu.

“Bir beyanda bulunmak istiyorum,” dedi Aya Otonaşi, yüzündeki kusursuz gülümsemeyi kaybetmeden.

“Lütfen—Aya Otonaşi ile—benimle arkadaş olmayın.”

Sınıf bir anda sessizliğe büründü.

Bu beyanı, tek başına gürültücü sınıfımızı sessiz yapmak için yeterliydi, adeta sihir gibiydi.

“Lütfen, söylediklerime alınmayın. Mümkün olsa, herkes ile arkadaş olmayı çok isterdim. Fakat, bu mümkün değil. Çünkü—,” dedi katı, ama bir yandan hüzünlü bir ses tonuyla, “—Aya Otonaşi’nin varlığı bir yanılsama olmak zorunda.”

Ne dediğine dair en ufak fikrimin olmamasına rağmen yutkundum.

“Biz kötü bir eşleşmeyiz zaten. Tesadüfen sadece bir iki defa karşılaşıp bir daha asla karşılaşmayacak insanlar gibiyiz. Çünkü ben ‘transfer öğrencisiyim,’ kimseyi tanımıyorum, ve kimse beni tanımıyor—ve ben sürekli olarak bu mevkiye geri döneceğim. Bu alakasız mevkiyi uzun bir zaman boyunca dayanıp sürdürmem gerekecek. Öyleyse beni bir hayalet olarak hitap etmek uygundur sanırım. Ama hayalet olarak bile kendi duygularım var. Mevkim yüzünden bende üzgün hissediyorum, ama kabul etmekten başka çarem yok. Çünkü kendimi yanılsama olarak kabul edemediğim an—daha fazla dayanamadığım an—bu sahte tekrarlar arasında ben de kaybolacağım.”

Hala hiç anlamamıştım. Tek anlayabildiğim şey onun çok ciddi olduğu ve kimsenin onun dedikleriyle alay edemediğiydi.

“Yanılsama olmak için, bu kutu içerisinde gerçek ismimi terk ettim. Korkuyorum ki eğer gerçek ismimi kullanırsam, kendime yük olacağım. Ve eğer bu tekrarlar arasında kaybolursam, hepiniz muhtemelen silinirsiniz.”

Sağlam bir ses tonuyla devam etti.

“Bu nedenle, ben—Aya Otonaşi adı altında bir yanılsama olarak kalmak zorundayım.”

Anladım. Ne demek istediğini anlamamıştım, ama o henüz ‘Aya Otonaşi’ olmamıştı.

O ‘Aya Otonaşi’ olacaktı.

Muhtemelen olmak istemiyordu. Dilediği şey bu değildi.

Ama yine de, ‘Aya Otonaşi’ olmaktan başka bir çaresi yok.

“Ama ben güçlü değilim,” dedi pişmanlıkla. “Sanırım şikayet etmek isteyeceğim zamanlar olacaktır. Fakat her şey başlayınca, zayıf nokta gösterdiğim an ‘Aya Otonaşi’ olmaktan çıkarım. Bu son şansım olduğu için, şu an için kendime biraz zayıflık göstermeye izin vereceğim. Ben—”

Tesadüftü.

Evet, herhalde sırf tesadüftü, ama şüphesiz—

—o bana doğru bakıyordu şunu söylerken:

“Ben—yanımda olacak birini istiyorum.”

Ve ardından bana gülümsedi.

“Pekala, kendimi tekrar tanıtmama izin verin lütfen,” dedi, kendi kandırmaya çalışırmış gibi.

Adım ‘Aya Otonaşi.’ Önümüzdeki uzun yolda ilerlerken umarım aramız iyi olur.”

Aya Otonaşi çok içten bir şekilde başını eğdi.

Nasıl tepki vermesi gerektiğinden emin olmayınca, hepimiz sessiz kaldık.

Sessizliği bozmak için, alkışlamaya başladım.

Alkışlarım duyulabilen tek sesti.

Sonunda biri bana katıldı. Başka biri daha alkışlamaya başladı. Alkışlama sesleri yükselmeye devam etti.

Bütün sınıf arkadaşlarımız alkışlamaya başlayınca, sonunda başını tekrar kaldırdı.

Ama artık gülümsemiyordu.

Ellerini sıkmış, gözlerinde parıldayan yakıcı bir irade ile dümdüz ileri bakıyordu.



Geri Git - 27,756. Defa Geri Dön - Ana Sayfa (Main Page) Devam Et - Kapanış