Toradora! (Turkish):Volume1 Chapter5

From Baka-Tsuki
Revision as of 10:55, 13 August 2009 by Hariseldon (talk | contribs)
Jump to navigation Jump to search

Bölüm 5



"Hey, kafanı çek ordan! Televizyonun önünü kapatıyorsun!"

Televizyon ekranının yarısını Ryuuji'nin görmesini engelleyen kafanın sahibi geri dönmeden cevap verdi,

"Ah, kes sesini artık! Sen kendin biraz yana kayamaz mısın?"

Kayıtsızlıkla konuşan Aisaka bu usandırıcı bir cevap vermişti.

"Ne?! Bir kere o benim televizyonum! Eğer aynı şeyi bir daha söylemeye niyetin varsa, çık dışarı, kapı orda! Zaten şu pencerenin hemen ardında yaşıyorsun!"

"..."

"BEN BURADA YOKMUŞUM GİBİ DAVRANMAYI KES!"

Ryuuji'nin bağırışı nihayet Aisaka'nın başını çevirmesini sağladı. Soğuk bir ifade yansıtan gözleri kirpiklerinin altında parlıyordu.

"Şu anda televizyon seyrediyorum, biraz sessiz olabilir misin? Off~ Aptal bir köpek kolay kolay bir şey öğrenmiyor, değil mi?

"Sen!!! Seni.."

Baş belası komşu Ryuuji'nin aklına gelen ilk şeydi. Tam küçük sehpanın önünde ayağa kalkmış, kendisini Ryuuji'nin efendisi ilan eden ve televizyon ekranının çoğunu kafası kaplayan bu şahsı sertçe dürtmek üzereyken...

"Ryuu~ chan..Kavga etmemelisiniz şimdi~ "

Yasuko açılmış kapının önünde belirdi ve dedi ki:

"Dün Ya-chan ev sahibi tarafından güzelce bir haşlandı.Dediğine göre zaten baştan beri gürültücüymüşüz,ama son zamanlarda gittikçe daha da kötü oluyormuş~"

"Eh, çoğu bu kız yüzünden..Hey! Niye sen gene hiçbir şey giyinmedin?!"

Ryuuji'nin sesi Aisaka'nın şaşırarak başını çevirmesini sağladı, İnko-chan bile irkilerek Yasuko'ya göz attı. Üç çift göz bembeyaz kar gibi tenine bakakalmışken, Yasuko kendisi hiç de rahatsız olmuş görünmüyordu...

Neredeyse şeffaf tek parça bir elbise giyinmiş, belini kıvıran Yasuko elinde bir de zarif leopar desenli bir ceket taşıyordu.

"Bu elbise havalı duruyor!"

"He he he, güzel, öyle değil mi? Başka ne düşünüyorsun Taiga-chan?"

Yasuko kıkırdayıp, eteğini sallaya dururken, Aisaka yüz ifadesini hiç değiştirmeden sadece uzun uzun baktı ona. Ryuuji nefesini tutuyordu...

"..İşte!"

Aisaka parmağıyla Yasuko'nun poposunun ortasını işaret etti.

"İç çamaşırın görünüyor."

"Aaah..! Gerçekten mi?!"

İnko-chan hiç tereddüt etmeden çabucak ekleyiverdi,

"Ama böylesi daha iyi!"

Ne kadar aptalca. Kim bu dünyada bir kuşun dediğine kulak asar ki? Ryuuji kaşlarını çatarken, annesi aniden neşeleniverdi.Aman tanrım, kuşun dediğini kabul etti bu kadın!?

Yasuko eteğini kaldırdı ve çamaşırı ortada bir şekilde kendi etrafında şöyle bir döndü.

"O zaman ben bunu giyeyim! Hadi ben işe gidiyorum~"

Koca göğüslerini hafifçe sallandırarak mutlu mutlu gülümsedi ve biriktirdiği parayla aldığı çörek torbasını kaparak masum masum el salladı,

"Eh, Ryuu-chan, Taiga-chan, Ya-chan gidiyor artık~"

"Evet, evet, dikkatli ol. Çok fazla içme, ve tehlikeli birine rasgelirsen telefonla beni aramayı unutma!"

"Ta~mam~! Taiga-chan eve fazla geç gitme!"

"Tabi, dikkatli olun."

Eski kapı gıcırtıyla kapandığında Takasu evi dış dünyadan bir kez daha koptu.

Önemli olan, şu an, basitçe söylemek gerekirse...

"Hmm, ben gidip bir çay kaynatayım."

"Bana da hazırla ve bir de tatlı ekle tabi."

"Tatlı? Var mı ki evde? Umrunda olan tek şey yemek yemek mi senin? En azından arada sırada bize işe yarar bir şey getir!"

"..."

"Bana duvar muamelesi yapmayı kesecek misin sen?!"

Eğer küçük bir ihtimalle de olsa farketmediyseniz, Takasu Ryuuji ve Aisaka Taiga artık birbirlerinin varlığına tamamı ile alışmışlardı... aynı zamanda Ryuuji'nin garip aile yapısına da. Ama her halükarda bu konuda yapılabilecek birşey yoktu, çünkü bu ikisi neredeyse artık beraber yaşıyor gibiydiler.

Aisaka'nın geç kalkmayacağından emin olmak için, Ryuuji her sabah onu almaya evine giderdi. Yanında önceden hazırladığı bentolarıda getirerek, Aisaka giyinirken Ryuuji basit bir kahvaltı hazırlardı.

Okula yürürken, Minori ile karşılaşmadan önce aralarında uygun bir uzaklık bırakırlar, okula varana kadar da bu uzaklığı korurlardı. Okulda, sık sık Kitamura'nın kalbini kzanmak için çeşitli stratejileri tartışırlar ve sonra bu stratejileri hayata geçirirlerdi...Gerçi çoğu başarısızlıkla sonuçlanmıştı şimdiye kadar.

Okuldan sonra, biraz alışveriş için markete yönelirlerdi...

Başta pişirme işlemi Aisaka'nın yerinde gerçekleşirdi, ama kısa sürede bir problemle karşılaştılar: Eğer sadece ikisi akşam yemeği yiyor olsaydı, her şey yolunda olurdu, ancak o zaman Yasuko ihmal edilmiş oluyordu. Eğer Ryuuji sadece Aisaka'nın payını pişirseydi, o zaman eve döndüğünde tekrar yemek pişirmek zorunda kalırdı ki bu bir günde iki akşam yemeği pişirmek, başka bir deyişle gereksiz yere yorulmak anlamına gelirdi. Aisaka'nın evinde büyük bir miktar pişirip, ailesinin payını eve getirebilirdi, ama bu da pek pratik olmazdı.

Böylece verilen karara göre pişirme Takasu'nun evinde yapılacaktı ve üçü hep beraber yiyecekti ki artık tam da öyle yapıyorlar. Aslında bir düşününce, iki yerde aynı işi yapmayı denemek gerçekten de yorucuydu. Aisaka'nın mutfağı pırıl pırıl olduğu halde, kullanması beklenmedik bir şekilde zor bir yerdi. Bıçaklar pek keskin değildi, ayrıca Ryuuji'nin sinirli hissetmesine yol açan başka bir neden de yeterince tabak çanak olmamasıydı.

Şaşırtıcı bir şekilde, Yasuko Aisaka'yı kabul etmeye oldukça açıktı ve Aisaka kendi açısından Yasuko'nun egzantirikliği konusunda pek de rahatsız veya meraklı değildi, o basitçe sadece akşam yemeği için geliyordu. Ve Yasuko'nun işe gitme vakti geldiğinde, o ve Ryuuji el sallayarak Yasuko'yu uğurlarlardı.

Başlarda, Aisaka Yasuko işe gider gitmez kendi evine yola çıkardı, ama sonraları televizyon seyretmek, manga okumak,arada sırada kestirmek, Kitamura ve Kushieda'yı merak etmek derken...Takasular'ın evinde harcadığı zaman yavaşça uzadı...

"..Ah!"

Ryuuji fark edene kadar, çoktan bu rutin yerleşmişti.

Çenesini kaplayan salyayı silerken, telaşla küçük sehpanın diğer tarafındaki şahsa bağırdı,

"Hey, Aisaka! Uyan!"

"..Hmm..?"

Tembel tembel televizyon seyrederken, fakında olmadan uyuyakalmışlardı. Ryuuji okul eşofmanlarını giymişken, Aisaka tüy gibi yumuşak ve kabarık tek paça elbisesinin içindeydi, ikiside yerde tatamilerin üzerindeydi. Saat çoktan gecenin üçü omuştu bile.

"Ne olursa olsun bütün geceyi benim evimde geçirmemelisin, öyle değil mi? Acele et de, git kendi evinde yat!..."

"..Umm.."

Aisaka yüzünü oturma minderlerinden birine dayamış, minderi yastık olarak kullanırken, Ryuuji onun kendisini duyup duymadığından bile emin değildi. Aisaka elini elbiselerinin içine sokup karnınnı kaşımaya başladı...Niye! seni..Ryuuji çabucak minderi kafasının altından çekiverdi.

"Uug!..Umm.."

Aisaka kafası yere çarptığında bir anlığına gözlerini açtı. Sonra yerin sertliğine alışmaya çalışıyormuş gibi biraz kımıldandı ve rahat bir pozisyona girdiğinde tekrar hafif bir sesle horlamaya başladı.

Ryuuji kızın yanına çömeldi ve uyuyan yüzüne bakmak için eğilip yaklaştı...Bu kadar yakın bir ilişki içerisindeyiz! Belkide kızlarla doğal bir şekilde bu kadar samimi olabileceğim bir yaşa geldim ha.. Hayır! Öyle değil! Bu kız sıradan bir kız değil, bu kız o avuç içi kaplan dedikleri kız ne de olsa! Ama gerçekten de gözlerinin önünde uyuyan bu narin yaratık o vahşice kükreyen avuç içi kaplan mıydı? Halının dokusu pembe yanağında iz bırakmıştı, dudaklarının kenarlarındaysa biraz sıcak süt kalmıştı.Uzun saçları kilimin üzerine öyle dağılmışken, huzurla uyuyan yüzünde gerginlikten eser yoktu.

"..Hey..Aisaka..Aisaka.. uyan!"

Sessizlik. Sadece buz dolabı motorunun sesi duyulabiliyordu bu sessiz iki oda bir mutfaklık apartmanda. Şafağa kadar, yani Yasuko dönmeden önce hala biraz vakit vardı ve İnko-chan kafes perdesinin altında o çirkin suratıyla derin derin uyumaya devam etti.

"Aisaka.. Taiga!"

Vücudunun uzun gölgesi onun yüzünü kaplarken, Ryuuji Aisaka'nın boynunda atan nabzı görebiliyordu. Aisaka'nın kulağına yaklaşıp ona bağırmayı planladı, öne doğru eğildi, ama o anda, vücudu kaskatı kesildi. Burnuna garip ama oldukça hoş bir koku çarptı ve bu koku Aisaka'dan geliyordu.

"E-Eğer uyanmazsan...Sa-Sana saldıracağım burada!"

...Tabi ki ciddi değilim. Mümkün değil. Yani, niye Aisaka'ya bi şey yapmak isteyeyim ki? Hem ayrıca benim çoktan sevdiğim biri var (Minori..). O yüzden hiç ona bir şey yapmayı aklımdan bile geçirmedim.. Cidden!...Doğruyu söylüyorum!

Ama bu kız da fazla vurdumduymaz. Madem uyanmaya niyeti yok, onu biraz korkutmak lazım...Korkutacak bir şey söyleyeceğim o kadar!

Ama Aisaka hareketsiz kalmaya devam etti. Pamuk beyazı yanağında bir kilim ipliği olduğunu farketti Ryuuji...Bu onu kaşındırabilir diye düşündü. Kötü bir niyetim yok.. Sadece onu düşünüyorum.. Onun için bu iplik parçasını alacağım..Ryuuji yutkundu ve yavaşça elini uzattı...

"Ommp!"

Uçarak odanın öteki tarafına gönderilmişti.

"..Hmm? Ne.. yapıyorsun?"

"..H-Hiç birşey.."

Eğer bu bir rastlantı idiyse gerçektende biraz fazla büyük bir taneydi. Aisaka yerde dönerken, kolu da dönmüş, güçlü bir yumrukla bilmeden Ryuuji'nin çenesine iyi bir aparkat yerleştirmişti. Aisaka uyandı ve kafasını kaşıdı, sonra tepe taklak olmuş Ryuuji'yi şüpheyle süzerek kaşlarını çattı,

"...Tuhaf.. ne diye gürültü yapıyorsun? Saat gecenin bir yarısı. İstediğimiz en son şey ev sahibini bir daha kızdırmak!"

"Ra-Rahat bırak beni!"

Eğer Aisaka az önce gerçekten uyanık olsaydı, Ryuji çoktan ölü bir adam olmuştu. Uyurken bile hala korkutucu bu kız..

Aisaka gerçekten de avuç içi bir kaplandı. Vahşet genleri kanını dolduruyordu, karşısına çıkan her rakibi paralayacak tipte bir lise kızıydı.

Artık onu iyice tanıdığı halde, bu gerçeği unutmamak için Takasu Ryuuji bazen gene de böyle durumları görmeye ihtiyacı olduğunu hissediyordu.


* * *



Tanık İfadesi 1

"Ben Haruta Koji, sınıf 2-C'den bildiriyorum: Gerçekten de gördüm, kulüp aktiviteleri bittikten sonra eve dönerken istasyonun yanındaki süper marketten yiyecek bir şeyler alıyordum... O ikisi kesinlikle Takasu ve Avuç içi Kaplandı! Takasu bir alışveriş sepeti taşıyor ve hangi balığı seçeceğine karar veriyordu ki avuç içi kaplan sepete biraz et tıkıştırmaya başladı. Takasu çabucak ona bağırdı, "Hani bu gece buharda pişmiş balık yiyecektik!" ve eti rafına geri koydu. Ve sonra bir miktar soğan ve turp aldılar. Kasaya geldiklerinde, Takasu dedi ki, "Ortak cüzdanımızdan 1000 yen çıkar", avuç içi kaplan uslu uslu bir cüzdan çıkardı. Takasu gene "O değil, öteki, ortak cüzdan!" Nasıl desem, tıpkı evli bir çift gibiydiler."


Tanık İfadesi 2

"Ben Kihara Maya, ben de sınıf 2-C'den bildiriyorum: Sabah okula giderken yolda gördüm... Normalde bisikletle giderim okula.. O yeni yapılan havalı apartmanı biliyor musunuz? Ne zaman oradan geçsem, burada yaşasam ne kadar harika olurdu diye düşünmüşümdür. İşte öyle sabahların birinde Takasu-kun'un dışarı çıktığını gördüm. Düşündüm ki, "Vay canına! Burada mı yaşıyor o ?" Aisaka'nın homurdanarak peşinden koştuğunu gördüm, "Hala uykum var! Beni daha erken kaldırmalıydın!" Gözlerime inanamadım.



4. Bölüm'e Geri Dön Ana Sayfa'ya Geri Dön 6. Bölüm'e Git