Difference between revisions of "Utsuro no Hako - Türkçe:1. Cilt 27753. Defa (2)"

From Baka-Tsuki
Jump to navigation Jump to search
m
m
Line 58: Line 58:
 
''Son derece basit bir sonuç. Bunu düşünmek niye bu kadar çok zamanımı aldı ki?''
 
''Son derece basit bir sonuç. Bunu düşünmek niye bu kadar çok zamanımı aldı ki?''
   
''Onu sadece öldürmem gerekiyor. Doğru, onu sadece öldürmem gerekiyor. <u>Sadece Kazuki Hoshino’yu öldürmem gerekiyor</u>. Sonuçta, bu ızdırabın kaynağı o. Onu öldürerek feraha çıkabileceksem, onu çabucak öldürmem gerek sadece.''
+
''Onu sadece öldürmem gerekiyor. Doğru, onu sadece öldürmem gerekiyor. <u>Sadece Kazuki Hoşino’yu öldürmem gerekiyor</u>. Sonuçta, bu ızdırabın kaynağı o. Onu öldürerek feraha çıkabileceksem, onu çabucak öldürmem gerek sadece.''
   
 
''Ama her nedense biliyorum.''
 
''Ama her nedense biliyorum.''

Revision as of 12:45, 5 February 2016

*hart* *hart* *hart* *hart*—

Bu ses de neyin nesi? İçimden geliyor, ve öyle, öyle hafif bir ses ki, neredeyse fark edemiyorumdum—ama dikkate almamak ölümcül bir hata olurdu.

*hart* *hart* *hart* *hart*—

Küçücük bir törpü kullanılıyor üstümde. Nerede? Yani, ses içimden geliyor, bu demek olur ki içim törpüleniyor elbette.

*hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart*—

Kulaklarımı parmaklarımla tıkma ihtiyacı duydum, çünkü ses muazzam miktarda gürültülü geliyor bana—oysa öyle değil—ama öyle yapmak sesi sadece daha gürültülü kıldı. Ah, tabi doğru ya. Tabi ki dışarıdan gelen sesleri engellersem içimdeki sesi daha iyi duyarım. Yani kulaklarımı bile tıkamıyorum. Kendi vücudumun aşınma sesinden asla kaçamayacağım.

Ve acıyor. Aşınmak her zaman acır. Eminim kalbinin kirpi balığına dönüşmesi böyle bir his—sürekli bir karıncalanma şeklinde ağrı. Bu suçluluk duygusu mu? Düşündüğümden daha inatçı çıktı: oysa suçluluk duygusu ilk kaybedeceğim şey olduğuna adım gibi emindim.

*hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart* *hart*—

Aşınıyorum.

Kalbim.

Kendim.

Ah, bu devam ederse, vücudum şeklini kaybedip odun yongaları gibi ufalanacak. Hayır.. Artık—çok geç. Çoktan küçücük parçalar haline geldim.

Bu 20,000 tekrar üzerinde, kendimi kaybettim. Bunun farkındayım. Bu can sıkıntısına katlanamadım ve umudumu yitirdim. Başkalarıyla doğru düzgün iletişime bile geçemiyorum.

Bu dünya beni reddediyor.

Yani, tabi ki de eder. Baştan beri, ben buraya hiç ait olmamıştım. Kendimi zorla içine attım. Onların sınıfı beni sürekli reddediyor.

Nasıl feraha çıkılacağını biliyorum.

Ama öyle yapmayı seçmeyeceğim.

Çünkü—dileğim henüz gerçekleşmedi.

...Ha? Ama ben çoktan küçücük parçalar haline geldim. Öyleyse neden geriye kalan tek şey dileğim? Bunun olması mümkün mü? Dileğim kalbimle birlikte aşındı. Kanıt olarak—

—dileğimi hatırlayamıyorum.

“—ahaha”

Farkında olmadan gülmeye başladım. Doğru, hatırlayamıyorum. Ahaha, hatırlayamıyorum. Dileğim neydi benim? Hadi ama, hatırlamama izin ver! Ahaha benimle şaka yapmayı bırak! Bu tekrarların sonsuz işkencesine niye katlandım o zaman? Sadece gülebiliyorum. Sadece gülebilmeme rağmen… ah, gerçekten nasıl gülündüğünü uzun zaman önce unuttum, o yüzden duygusuzca güldüm.

Madem öyle—her şeye son vereyim.

Son derece basit bir sonuç. Bunu düşünmek niye bu kadar çok zamanımı aldı ki?

Onu sadece öldürmem gerekiyor. Doğru, onu sadece öldürmem gerekiyor. Sadece Kazuki Hoşino’yu öldürmem gerekiyor. Sonuçta, bu ızdırabın kaynağı o. Onu öldürerek feraha çıkabileceksem, onu çabucak öldürmem gerek sadece.

Ama her nedense biliyorum.

Bir zamanlar benim ‘dileğim’ olan bu ‘prangalar’ beni asla serbest bırakmayacak.


Geri Git - Ara Geri Dön - Ana Sayfa (Main Page) Devam Et - 27,754. Defa