Difference between revisions of "Utsuro no Hako - Türkçe:1. Cilt 9999. Defa"

From Baka-Tsuki
Jump to navigation Jump to search
m
m
Line 9: Line 9:
 
"Neden sadece onu öldürmüyorsun?"
 
"Neden sadece onu öldürmüyorsun?"
   
Haruaki-kun şakayla karışık elimdeki son metodu öneriyordu.
+
Haruaki şakayla karışık elimdeki son metodu öneriyordu.
   
 
"Bu en iyi çözüm yolu. Eğer onu öldürürsen, artık onu görüp görmemek söz konusu olamaz, heheh!"
 
"Bu en iyi çözüm yolu. Eğer onu öldürürsen, artık onu görüp görmemek söz konusu olamaz, heheh!"
   
Haruaki-kun'u 'reddetmek' neden gerekliydi? Çünkü, bence onun yok olması benim ve Kazu-kun'un üstünde büyük bir etki bırakacaktı.
+
Haruaki'yi 'reddetmek' neden gerekliydi? Çünkü, bence onun yok olması benim ve Kazu'nun üstünde büyük bir etki bırakacaktı.
   
 
Bu dünyada yaşamak sonu olmayan bir Tetris oyununu oynamaya benziyordu. En başta en yüksek skora ulaşmaya çalışıyordun. Ve bu eğlenceliydi de. Ama ortalarda, artık skorunu önemsemeyi bırakıyordun. Sonuçta, artık yeni bir yüksek skor yapmanın bir önemi kalmıyordu; çünkü bu oyun tekrar resetlenecekti ve seninde sıfırdan başlaman gerekecekti. Oyunu kaybetsen bile hiçbir şey değişmeyecekti. Sen hala eğlenmek için elinden geleni yapacaktın, ama istemeyerek oynarsan, ekran bir anda bloklarla dolacaktı. Sıkıcı olmaya, oyun ilgini çekmemeye başlayacaktı. Sinirine dokunacaktı, acı çekmene neden olacaktı. Blokları döndürmek bile istemeyecektin. Umrunda olmayacaktı. Ama umrunda olmasa bile, bloklar gelmeye devam ediyordu. Tepeye kadar birikseler bile, oyunu durduramıyordun. Eğer durursam, ölecektim. Ve bunu istemiyordum. Sonuçta, hala bir amacım vardı. Bu günü hiçbir pişmanlık yaşamadan bitirmek istiyordum. Bu yüzden, bu sistemi bir şekilde kökünden değiştirmeliydim.
 
Bu dünyada yaşamak sonu olmayan bir Tetris oyununu oynamaya benziyordu. En başta en yüksek skora ulaşmaya çalışıyordun. Ve bu eğlenceliydi de. Ama ortalarda, artık skorunu önemsemeyi bırakıyordun. Sonuçta, artık yeni bir yüksek skor yapmanın bir önemi kalmıyordu; çünkü bu oyun tekrar resetlenecekti ve seninde sıfırdan başlaman gerekecekti. Oyunu kaybetsen bile hiçbir şey değişmeyecekti. Sen hala eğlenmek için elinden geleni yapacaktın, ama istemeyerek oynarsan, ekran bir anda bloklarla dolacaktı. Sıkıcı olmaya, oyun ilgini çekmemeye başlayacaktı. Sinirine dokunacaktı, acı çekmene neden olacaktı. Blokları döndürmek bile istemeyecektin. Umrunda olmayacaktı. Ama umrunda olmasa bile, bloklar gelmeye devam ediyordu. Tepeye kadar birikseler bile, oyunu durduramıyordun. Eğer durursam, ölecektim. Ve bunu istemiyordum. Sonuçta, hala bir amacım vardı. Bu günü hiçbir pişmanlık yaşamadan bitirmek istiyordum. Bu yüzden, bu sistemi bir şekilde kökünden değiştirmeliydim.

Revision as of 17:57, 31 January 2016

Haruaki'nin kendi sözleri onu nasıl yok edeceğimi bana çoktan öğretmişti.

"O kişiyi artık göremeyeceğinden nasıl emin olabiliyorsun?"

Haruaki bana bir çok yol önermişti - artık duymaktan bıktığım, bir sürü çözüm yolu... Sonunda, suçluluk duygusunun o kişiden uzaklaşmaya çalışmakta en iyi çözüm yolu olduğuna kanaat getirmiştik. Eninde sonunda aynı sonuca varıyorduk.

Ve, her zamanki gibi, bana ekstradan birine karşı o hisleri nasıl yaratacağımı söylüyordu.

"Neden sadece onu öldürmüyorsun?"

Haruaki şakayla karışık elimdeki son metodu öneriyordu.

"Bu en iyi çözüm yolu. Eğer onu öldürürsen, artık onu görüp görmemek söz konusu olamaz, heheh!"

Haruaki'yi 'reddetmek' neden gerekliydi? Çünkü, bence onun yok olması benim ve Kazu'nun üstünde büyük bir etki bırakacaktı.

Bu dünyada yaşamak sonu olmayan bir Tetris oyununu oynamaya benziyordu. En başta en yüksek skora ulaşmaya çalışıyordun. Ve bu eğlenceliydi de. Ama ortalarda, artık skorunu önemsemeyi bırakıyordun. Sonuçta, artık yeni bir yüksek skor yapmanın bir önemi kalmıyordu; çünkü bu oyun tekrar resetlenecekti ve seninde sıfırdan başlaman gerekecekti. Oyunu kaybetsen bile hiçbir şey değişmeyecekti. Sen hala eğlenmek için elinden geleni yapacaktın, ama istemeyerek oynarsan, ekran bir anda bloklarla dolacaktı. Sıkıcı olmaya, oyun ilgini çekmemeye başlayacaktı. Sinirine dokunacaktı, acı çekmene neden olacaktı. Blokları döndürmek bile istemeyecektin. Umrunda olmayacaktı. Ama umrunda olmasa bile, bloklar gelmeye devam ediyordu. Tepeye kadar birikseler bile, oyunu durduramıyordun. Eğer durursam, ölecektim. Ve bunu istemiyordum. Sonuçta, hala bir amacım vardı. Bu günü hiçbir pişmanlık yaşamadan bitirmek istiyordum. Bu yüzden, bu sistemi bir şekilde kökünden değiştirmeliydim.

Ve Haruaki'de bu sistemin önemli bir parçasıydı.

Bu yüzden, onu 'reddetmem' gerekiyordu.

"......bana bir kez daha suçluluk duygusunu nasıl yaratacağımı söyleyebilir misin?"

"...

And Haruaki's an important part of this system.

Therefore, I have to 'reject' him.

"......can you tell me once more how I can create feelings of guilt?"

"...Bir sorun mu var Kasumi? Şey, önemsediğimden değil de..." demişti Haruaki. Her zamanki gibi...

"Neden sadece onu öldürmüyorsun?"

Bana bu cevabı verdiği tam 1,000. seferdi.

Evet! Bu tek yoldu. Aynen, elimden başka bir şey gelmiyordu. Anlıyorsun beni, değil mi? Bana bunu 1,000 kez söyledin, bu yüzden anlaman gerekiyor, değil mi? Daha doğrusu, 'yapmamı' istiyorsun, değil mi?

—seni öldürmemi istiyorsun, değil mi?



Geri Git - 9,000. Defa Geri Dön - Ana Sayfa (Main Page) Devam Et - 10,000. Defa